Alıntı (LambdaCore):
> Ben D dilinin çok parlak bir geleceğe sahip olacağını düşünmüyorum.
Aslında bana da öyle geliyor. Ben beş yıldır ilgileniyorum, durum hep aynı. Belirli eksiklikleri hâlâ duruyor. Sürekli bir gelişme var ama çok yavaş ilerliyor. Bunun en büyük nedeni de arkasında destekçi bir firmanın olmaması.
D ile ilgilenen herkes bunu hobi amaçlı olarak günde bir kaç saatini ayırarak yapıyor.
Destekçi firma konusunu Facebook kapatabilir diye düşünüyorduk ama duyduğum bir dedikoduya göre Facebook D'yi kullanmaya devam edecekmiş ama tam destek vermeyecekmiş. Yani, asıl işlerini yaparken kullandıkları bir dil olarak görmüyorlar. Öyle olsaydı Facebook'tan büyük bir katkı gelirdi. Örneğin, takıldıkları konuları kendileri çözüp Github'daki D projelerine eklerlerdi.
Alıntı:
> 40-50 yıllık C,C++ bilgi birikimini, kütüphanelerini, -tecrübelerinin yok sayılacağını, birden herkesin D 'ye geçeceğini düşünenler hata ediyorlar bence.
Neyse ki kimse o kadar çılgın değil. :) Andrei, Walter, vs. hiç böyle bir şey düşünmüyorlar. Her fırsatta "C++'ın yok olacağını kimse düşünmemeli" gibi şeyler söylüyorlar. (Bir kaç sunumlarında geçmişti.)
Alıntı:
> Oyun programlama için mi?
Oyun sektöründe 30 yıldır C/C++ dilinde binlerce uzman yetişti. Bu adamların, başka bir dile geçeceklerini düşünmüyorum.
Ben oyun programlamada değil ama C ve C++'ın kadar kökleştiği bir sektörde çalışıyorum. İşe aldığımız bütün adamları C ve C++ yeteneklerine göre seçtiğimiz ve hepimiz bu dillerde deneyimli olduğumuz halde sistemin bir sonraki sürümünü (yani şu andakini) kesinlikle başka bir dilde yapmak istedik. Ne yazık ki bütün bilinen sorunlarına karşın, getirdiği yararlar nedeniyle Python'da karar kıldık. (Bana sorarsanız C ve C++'tan geçilirse Python'a değil, D gibi bir dile geçilirdi.)
Bizde yüzlerce programcı çalışıyor. Bunların hepsinin birden Python'a geçmesi benim aklımın alacağı bir şey değildi ama oldu. (Doğrusu, herkes pat diye Python'a geçmedik. Yeni sürüm iç projelere yavaş yavaş yayılıyor.)
Biz henüz tamamen Python'a geçen bir proje değiliz. Biz de seneye geçeceğiz.
Alıntı:
> Firmaların oyun motorları, yine C++ üzerinde çalışıyor.
Ama küfür ede ede. :) Hep örneğini verdiğim gibi, geçen seneki DConf konuşmacılarımızdan Manu Evans C++ kullandıklarını ama bunu mecbur oldukları için yaptıklarını anlatmıştı. Oyun sektörünün bir çıkış aradığını söylüyor.
Kendimden örnek vereyim: Geçtiğimiz Cuma gününün tamamını tek bir C++ kaynak dosyasını başarıyla derleyebilmeye çabalayarak geçirdim. Metin dosyası yerine json dosyası yazmanın çok daha doğru olduğuna karar verdik; bilmemne grubundakilerin bir json şablon dosyası varmış diye onu kullanmaya karar verdim; şöyle mi olsun, böyle mi olsun diye uğraşırken karşıma namespace'lerle ilgili olan sorun bile çıktı. (C++'ın 'name lookup' dertlerinden birisi.)
Dosyadaki her bir değişiklikten sonra 20-30 saniye sonucunu görmek için bekliyordum. Her birisi garip bir derleyici hatasıyla sonlanıyordu. Tabii ben ilgimi ve moralimi çoktan kaybetmiş olarak ya emaillerimi ya başka bir şeyi okumaya geçmiştim. Bir kaç dakika sonra olaya döndüğümde tekrar yoğunlaşmak zorundaydım, vs. Akşam 4'te derlemeyi başardım ve bir şeyler yapabildiğimi hissettim.
Bu çabanın çoğu dilin kendisiyle boğuşmak, her derlemenin 10-20 saniye sürmesi, vs. ile geçti.
Sorun büyük ama hepimiz günlük işlerimize gömülmüş, aynı rotada devam ediyoruz. Eğer mühendissek ve çözüm getiriciysek hemen bugün durup ne yapıyoruz biz demeli ve başka bir dile yönelmeliyiz. Bana sorarsanız bu dil D olmalı çünkü özellikle C ve C++'tan gelen kişiler hep artılarla karşılaşıyorlar. Hiç aranan bir şey kalmıyor.
Alıntı:
> C++ kadar esnek bir dil olmadığını düşünüyorum.
Öyle görünüyor olabilir ama esnek derken tam olarak neyi kasdettiğini anlamıyorum. Dediğim gibi, bana kalsa salt kolaylık açısından hemen bugün D'ye geçerdim. :)
Alıntı:
> Öğrenmek için D yazıyorum ama çok fazla şey beklemiyorum kendim bu dilden.
Öğrenme kısmı çok doğru. Bir de bu işin eğlence tarafı var. Benim de hiçbir beklentim yok. Ama şu anda çok eğleniyorum, çok öğreniyorum, D haber gruplarındaki çok nitelikli insanların sohbetlerini dinliyorum, bazen katılıyorum, vs. Dil seçerken her şeyi tartmak gerektiğini de düşünmüyorum. Örneğin daha geçen gün sevdiğim bir arkadaşım Lua'nın muhteşem bir dil olduğunu söyledi ama şu anda ona bakacak enerjiyi bulamıyorum. Yani tartıp karşılaştırıp en iyisine gideceğime kendim için seçtiğim bir dilde devam ediyorum. Bence sağlam bir felsefe bu. :)
Alıntı:
> C++ 'ın ilerki versiyonlarında, dilde çok önemli geliştirmeler, yeni eklentiler göreceğimizi düşünüyorum. Dile yapılan eleştiriler kesilebilir.
Özellikle C++11 çok büyük bir gelişim oldu. Eleştiriler kesilse biz de mutlu olmuşuz demektir. :) Umarım öyle olur.
Ama karmaşıklık akıl alır gibi değil. Çok kullanılan C++ olanaklarının biraz dışına çıkıldığında, örneğin "şu tür şöyle olduğunda şu şablonda şunu kullanayım" gibi bir şey söylenmek istendiğinde enable_if gibi korkunç olanakları kullanmak gerekiyor. D'deki karşılığı 'static if'. Bjarne Stroustrup 'static if'in C++'a eklenmesine şiddetle karşı çünkü 'static if' çok temiz bir olanak değil. Bazı durumlarda içinden çıkılmaz durumlara düşürebiliyor. Aynı sorunlar D'de var. Peki 'static if' zararlı mı? Tam tersi! Olağanüstü yararlı ve olağanüstü kullanışlı bir olanak. Yani, Stroustrup haklı ama prensiplere bağlı kalmak için 'static if' olmayacak diye de enable_if gibi ucubikliklerle boğuşmamalıyız.
Scott Meyers DConf 2014'te bunun gibi konuları anlattı: Kendisi, C++'ın karmaşıklığı yüzünden para kazanıyor. Kendisini şakayla karışık olarak "profesyonel açıklayıcı" olarak tanıttı. :)
C++'ın en sağlam kütüphanesi olan Boost iki ucu bilmemneli değnek. Korkunç derecede karmaşık bir kütüphane. Geçen sene bir C++ uzmanı Boost'un Spirit kütüphanesi üzerine bir sunum yapmıştı. İşleç yükleme olanağı sayesinde nasıl neredeyse dilde düzenli ifadeler (regular expressions) kullanabildiklerini böbürlene böbürlene göstermişti. Ben ağzım açık bir biçimde dinlemiştim. Nasıl olur da bu kadar akıllı bir insan bu kadar büyük bir saçmalığı kabul edebilirdi? Evet, Boost spirit için aynen öyle düşünüyorum. Bunları kabul edebilmek için kör olmak gerek. :)
Bugün hâlâ C++ kullanılıyorsa mecburiyetten kullanılıyor. O da kabul tabii ama bir noktada bizim gibi profesyonellerin patronlarımızı bir kenara çekip durumu açıklaması ve C++'ın bize ne kadar büyük zaman kaybına mal olduğunu göstermesi gerek.
Salı günü bizim gruba C++11'in neler getirdiğinin bir özetini geçeceğim çünkü yakında g++'ın yeni bir sürümünü kullanmaya başlayacağız. (O da ayrı bir konu: 2014 bitmek üzere bizim gibi bir sürü firma daha C++11'e geçmedi bile. :) )
Alıntı:
> Kendi düşüncelerim böyle.
Düşünceler güzel. Uzun zamandır çok sessiz duruyorduk. Bunlar önemli konular; konuşalım. :)
Ali
--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]