Merhaba,
Eskiden tartıştığımız (arkadaşlarımız ile yüz yüze görüştüğümüz) konuları, sanki temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp gündeme getiriyor olabilirim. Ama arkasında, biraz da foruma can katmak var. Eee tabi bu tek başıma veya Ali hoca ile birlikte de olmaz. Hadi parmakları biraz ısındıralım :)
Şaka bir yana, parmaktan ziyade zihnimizi çalıştırmak çok daha kolay. Belki "sonsuzluk" üzerine düşünürken görüş bildirmek istersiniz. Çünkü bu konu çok muazzam olabilir. Ha keza, Ali hocamın 2014 Türkiye ziyaretinde bu konu ortaya atılmıştı ve ben şöyle demiştim:
Alıntı ("Salih Dinçer"):
>Bence sonsuzluğu hiçlik içine alır. Bunu evrenin genişlemesine benzetebiliriz. Sonsuz olarak nitelendirdiğimiz evrenin sınırları genişledikçe tanımlayabildiğimiz kanunlar geçerli olmaya başlıyor. Oysa bir anlık kısa bir süre önce orası hiçti
Çift yıldız içine aldığım cümleyi sanırım söylememiştim ve konuyu adeta kanıtlayıcı nitelikte. Aslında benim söylediklerim safca, cahilane bir şekilde, basit düşüncelerden ibaret. Yoksa biliyorsunuz bunun bilimi var ve hatta biri sayılabilir (!) olmak üzere iki tür sonsuzluk varmış. Örneğin bir dostumun (Arif Bayırlı) şu güncesinde konu enine boyuna tartışmaya açılmış:
Belki katılım sağlamasınız bile, buradan hareketle biraz bir şeyler öğrenebilirsiniz; ne dersiniz? Ama 3-5 cümle yazın bea:)
Sevgiler, saygılar...
--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]