Thread overview
Türkçe Sözlük Çalışmaları
Feb 05, 2012
Salih Dinçer
Feb 05, 2012
Salih Dinçer
Feb 05, 2012
Salih Dinçer
Feb 05, 2012
erdem
Feb 09, 2012
Salih Dinçer
February 05, 2012

Merhaba,

Malumunuz şurada harika bir sözlüğümüz (http://ddili.org/sozluk.html) var! Bunun bir listeden öte D.ershane içinde gerekli görülen yerlerde alıntılanması inanılmaz güzel bir şey. Bilmiyorum bir durağan (static) verilerle mi oluşuyor? Öyle ya, günümüzde hangi uzantının (html) ne mal olduğu belli olmuyor. Google Amca'ya iyi gözükmek için sanal dosya atları oluşturup uzantısını da istediğimiz gibi ayarlayabiliyoruz. Neyse bu ayrı bir konu...:)

Ancak biz Türkler en az Google Amca'nın örümcekleri kadar iyi çalışmamız gerekiyor. Bunu bu forumda ve Ali Çehreli'nin bizatihi çalışmalarında görüyorum. Kendisi bize çok güzel örnek oluyor. Gerçi sözlük çalışmalarında bugüne kadar o kadar çok yol katedilmiş ki TDK bile artık kamuoyuna daha güzel (kulağa garip gelmeyen) sözcükler türetiyor. Hal böyleyken biz de uzman olduğumuz konularda söz sahibiysek bu duruma katkı sağlamalıyız ama kullanmalıyız da! Çünkü dil yaşayan bir canlı gibidir ve bunları bir kenara yazıp kullanmaz ve/veya geliştirmezsek başkaları gelip dilimize yabancı kelimeler sokar ya da ister istemez etkilenir.

Bu uzun girişten sonra, izninizle bir kaç öneriyi oylamaya sunmak istiyorum. Ardından belli başlı çalışmalar yapabileceğimizi ümit ediyorum. Bahsini açmak istediğim başka konular da (kod yazarken Türkçe kullanmak gibi!) var ama adım adım gitsek daha iyi olacak. Örneğin Türkçemize doğrudan (direct!) girmiş olan yine d harfi (!!! D Dili !!!) ile başlayan güzel bir sözcük var: Dynamic (~dinamik). Bence y'nin i, c'nin k olduğu tarzanca bir kelimeyi kullanmak yerine Atatürk'ün bile türettiği gelenekle (üçgen, dörtgen, çokgen vb.) aşağıdakini önermekteyim:
Alıntı:

>

-devingen

  1. yer değiştirebilen, devingen, serbest hareket eden
  2. akışkan
  3. kolay değişen (çehre)
  4. değişken, kararsız (fikir)
  5. (ask.) seyyar (ordu) mobile home araba ile çekilebilen tekerlekli ev. mobility devingenlik
  6. değişkenlik
  7. akışkanlık.
    Kaynak: English-Turkish FreeDict Dictionary [reverse index]
    Ayrıca aynı sözcüğün tarzancası hakkında ve aynı sözlükte şöyle geçiyor:
    Alıntı:
    -dinamik (dynamic)
  8. tabii kuvvete ait, dinamik
  9. mekanik gücü olan
  10. değişme ve hareket halinde olan
  11. kuvvetli, enerjik, faal.
    Sevgiler, saygılar...

--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]

February 05, 2012

Benzer şeyleri düşünüyoruz...

Örneğin televizyon olayına katılıyorum. Gidip hızlı dönergeç (atmasyondur, TDK ne dedi hatırlamıyorum!) gibi saçma sapan bir şeye gerek yok...:)

Ancak bazı yerleşmiş şeyleri yaygınlaştırma taraftarıyım. Sebebi ise daha doğru olduğu için. Aklıma herhalde tartışmasız herkesin katılacağı İngilizce "video" sözcüğü geldi. Şimdi çoğunluk bu şekilde kullanmaktadır. Oysa "television" örneğinden gidersek "vidyo" dememiz gereklidir.

Özetle; anlaşamayacağımız kadar öze (Türkçemize) inmeye gerek yok. Çünkü amacından (anlaşmaktan) uzaklaşıyor ve aynı kapıya çıkıyor. Tabi gayret de gerekiyor çünkü TDK görevini yapar ama kanımca devamı biz kullananlara düşer...

--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]

February 05, 2012

Alıntı (Ali Çehreli):

>

Ayrıca bu forum kurulduğu zaman hangi Türkçe terimleri kullanacağımız konusunda bir kaç tartışmamız oldu. Bence o kararları değiştirmek için güçlü nedenler olması gerekir. Örneğin "pointer" yerine "işaretçi" veya "gösterici" değil, "gösterge"de karar verdik. Ben de o yüzden bütün bölümlerde öyle yazdım.
Bildiğim kadarıyla "pointer" yerine Türkiye'de senelerdir "işaretçi" kullanılır. Ancak buna hiç bir itirazım yok çünkü gösterge de fena değil. Gerçi gösterge, Türkçe'de daha çok kadran (~quadrant) yerine kullanılır. Ama dediğim gibi bu da çok şirin ve anlaşılır.

Bu arada "container" sözcüğüne itirazım var...:)

Bence topluluk yerine "taşıyıcı" olması daha anlamı, ne dersiniz?

--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]

February 05, 2012

Alıntı (Salih Dinçer):

>

Bu arada "container" sözcüğüne itirazım var...:)

Bence topluluk yerine "taşıyıcı" olması daha anlamı, ne dersiniz?

İşte kelimelerin direkt birebir çevirilerini düşününce öyle anlaşılıyor ;-) Ama işte bir kelimeyi Türkçe'ye çevirirken kelimelerin ifade ettikleri kavramları göz önünde tutmak, birebir çeviri yapmamak gerekiyor. Bir diğeri de aynı kelimenin farklı bilim dalları için ifade ettiği mana farklı olabilir. Örneğin ("dynamics") için yukarıdaki çeviriler Fizik için doğru iken, Bilgisayar bilimi için tamamen anlamsız olabilir.

Örneğin bir bir vektör topluluğunun içinde toplu halde duran string (dizgi) türü nesneler var. Bunlar birlikte mutlu mutlu yaşıyorlar :)

Ya da birisi bize "Bir topluluğa karşı konuşma yaptım" dediğinde, içerisinde nasıl (ne tür) olduğunu bilemediğimiz insanlar (doktorlar mı, avukatlar mı, öğrenciler mi) aklımıza gelir değil mi. Bu anlamıyla bende topluluk ne tür olduğunu bilemediğimiz insanları içeren (barındıran) bir şeyi, örneğin vektör de ne tür olduğunu (bildiğimiz ya da bilemediğimiz dizgi mi, tamsayı mı içeren bir yapıyı çağrıştırdığı için uygun bir karşılık gibi düşünüyorum.

Bu konuyu Yahoo CDili haber grubunda da konuşmuştuk:

http://tech.groups.yahoo.com/group/cdili/message/6851

Ali beyin de C++'nin türden bağımsız topluluklarını anlatan bir yazısı var:

http://acehreli.org/turkcecpp/topluluk_ozet.html

--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]

February 05, 2012

Alıntı (Salih Dinçer):

>

Bilmiyorum bir durağan (static) verilerle mi oluşuyor?

ddili.org'un forum dışındaki her tarafı bir Makefile yardımıyla oluşuyor:

http://code.google.com/p/ddili/source/browse/trunk/src/Makefile

Bütün sayfalar durağan. (Yalnızca Google Translate parçası bir script.) Bölümlerdeki sözlük sözcükleri yarı otomatik olarak oluşturuluyor. Örneğin şu bölümün en sonuna bakın:

http://code.google.com/p/ddili/source/browse/trunk/src/ders/d/araliklar.d#1926

Alıntı:

>

Bu uzun girişten sonra, izninizle bir kaç öneriyi oylamaya sunmak istiyorum.

Kabul. Ama eğer değişikliğe gidilecekse bunun masraflarına da bakmak gerek. Örneğin bu noktadan sonra televizyon gibi bir sözcüğü değiştirmek çok büyük bir iş olur herhalde.

Sonra ne kadar değeceğine de bakmak gerek. Öz Türkçe kaç tane sözcük var veya kaldı. Dillerin canlı olduklarını kabul ediyorsak birbirleriyle etkileşmelerini de kabul etmeliyiz. (Bu arada, "öz Türkçe" derken tarihin hangi kesimindeki hangi Türk topluluğunun kullandığını kabul ediyoruz? Onların bazılarında öz Moğolca var idiyse onları da çıkartacak mıyız.)

Kişisel olarak da dillerin etkileşmelerinin önüne geçilemeyeceğini düşünüyorum. Biz yalnızca onu kullanan bireyleriz. Dil bizi kapsıyor.

Benim başlangıç noktam orası. Olabildiğince öz Türkçe olmalı ama bir noktaya kadar.

Ayrıca bu forum kurulduğu zaman hangi Türkçe terimleri kullanacağımız konusunda bir kaç tartışmamız oldu. Bence o kararları değiştirmek için güçlü nedenler olması gerekir. Örneğin "pointer" yerine "işaretçi" veya "gösterici" değil, "gösterge"de karar verdik. Ben de o yüzden bütün bölümlerde öyle yazdım.

Tabii ki daha iyisini yapamayız demek değil. Söylemek istediğim, "televizyon" örneğinde olduğu gibi bazı sözcükleri kabul edebiliriz.

Yukarıdakileri yazının gerisini okumadan yazdım. :)

Alıntı:

>

Bahsini açmak istediğim başka konular da (kod yazarken Türkçe kullanmak gibi!)

O konu da daha önce geçti. Bildiğim kadarıyla hepimiz Türkçe kod yazmak isteyoruz ve öyle yapıyoruz. Bazen geliştirme ortamlarını Unicode'a dönüştürmeyi öğrenene kadar ASCII kullanıldığı oluyor ama kısa sürüyor.

Alıntı:

>

Dynamic (~dinamik). Bence y'nin i, c'nin k olduğu tarzanca bir kelimeyi kullanmak yerine Atatürk'ün bile türettiği gelenekle (üçgen, dörtgen, çokgen vb.) aşağıdakini önermekteyim:

Bazı sözcükler İngilizce'de garipler. Örneğin "dynamic" sözcüğü "sürekli olarak değişim" anlamındadır. Onun için tam karşılığı olan "devingen" de tam uymuyor. Ama eğer yeterince uyduğunu düşünürsek ve özellikle başka dillerde de öyle geçiyorsa "devingen"e geçeriz.

Örneğin ben "delegate"in karşılığı olarak, amaçlarından birisi olan "closure"un tam karşılığı olarak "kapama"yı seçmiştim. Ama aynı olanağa C# dünyasında "temsilci" dendiğini öğrendikten sonra da bölümleri elden geçirip "kapamaları" "temsilci" olarak değiştirmeye karar verdim. (Daha yapmadım.)

Alıntı:

>

Alıntı:

>

-devingen

  1. yer değiştirebilen, devingen, serbest hareket eden
  2. akışkan
  3. kolay değişen (çehre)
  4. değişken, kararsız (fikir)
  5. (ask.) seyyar (ordu) mobile home araba ile çekilebilen tekerlekli ev. mobility devingenlik
  6. değişkenlik
  7. akışkanlık.
    Kaynak: English-Turkish FreeDict Dictionary [reverse index]
    Ayrıca aynı sözcüğün tarzancası hakkında ve aynı sözlükte şöyle geçiyor:
    Alıntı:
    -dinamik (dynamic)
  8. tabii kuvvete ait, dinamik
  9. mekanik gücü olan
  10. değişme ve hareket halinde olan
  11. kuvvetli, enerjik, faal.
    Sevgiler, saygılar...

Bence onlar örneğin "dynamic object"teki kullanıma uymuyor.

"dynamic"in arkadaşı olan "static"in de benzer sorunları var. Bazen "derleme zamanında bilinen" demek ('static if'teki gibi). "durağan" veya "sabit" doğru olmuyor. Bazen "sabit uzunluklu demek" ('static array'deki gibi).

Anlamını veren Türkçe sözcük bulalım; dört kolla sarılalım. :)

Ali

--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]

February 05, 2012

Alıntı (Salih Dinçer):

>

Bu arada "container" sözcüğüne itirazım var...:)

Bence topluluk yerine "taşıyıcı" olması daha anlamı, ne dersiniz?

O da olurmuş. Elemanları belirli bir biçimde taşıyan veri yapısı gibi düşününce oturuyor. Ben bir araya getirilmiş elemanlar düşüncesiyle topluluk demiştim. Herhalde aynı kavram için C++'ta "collection" da dendiği için öyle düşünmüş olmalıyım.

Evet, galiba öyle: Google aramalarında "vector collection" çok daha fazla geçiyor. "vector container" ise çoğunlukla C++ konuşulurken var.

Ali

--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]

February 09, 2012

Zaten ben sözcük ve terimlerin doğrudan (direct) çevrilmesi taraftarı değilim. Hatta 'container'ın Türkçe'de tam bir karşılığı da yok. Tıpkı televizyon ve telefon gibi söyleniş biçimi uyarlanmış. Dolayısıyla sizin 'direkt' olarak kullandığınız sözcüklerin (bazılarımız direk gibi son harfi de yutar!) anlamı ifade etmediği gibi İngilizce konuşsak daha iyi olur. Üstelik bu dilimize uymayan hataları da giderir.

Bence mümkün olduğunca Türkçe yanında parantez ile yabancısını ifade etmeliyiz ki toplum alışsın. Yoksa çevremizde eski eğitimli büyüklerimiz de var. Dolayısıyla iki nesil arası önemli farklar oluşur. Örneğin yeni nesil 'alafranga' veya 'yevmiye' ne demek bilmezken, eski nesil de 'cool' veya 'part-time' gibi şeyleri anlamayabiliyor...:)

Özetle, dili kullanan bir Türk ise bu bilinçle Türkçe kullanmaya gayret etmeli. Yoksa kendimiz ile çelişir ve başkaları ile zor anlaşırız...

--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]