April 02, 2012

Alıntı (zafer):

>

...Bu sebeble işi bir yarışma haline getirme taraftarı değilim veya bir istatistik savaşına girmeyide hiç düşünmüyorum :) Ben sevdiğim arkadaşlarımla Linux ve Windows üzerinde yaşadıkları kişisel deneyimler sonucu elde ettiklerini paylaştıkları bir sohbet içinde olmayı tercih ederim. :-p
Ben de aynı şekilde düşünüyorum. Zaten farklı kulvarlarda olduğunu ve tartışmanın lüzumsuz olduğunu belirttim. En basiti Windows'un ticari bir ürün olması (işte bunu yani özgür yazılımı tartışmalıyız) en belirgin özelliği. Zaten dünyanın bir çok yerinde (benim gibi çulsuz) yaşayanlar için bu işletim sistemi ilaçlı bir şekilde kullanılıyor. Bu da virüs ve açıkları arttırıyor. Bunu ben değil Microsoft'un kendisi söylüyor ve "lisanslı yazılım kullanın" diyor.

Aslında Linux da sürprizler ile dolu ve belki de bunun en büyük sebebi her şeyin bir tekelden çıkmaması olabilir. Örneğin geçen hafta JSON'da tespit ettiğim hata Windows derleyici de meydana gelmiyor. Linux'da ise floating veri ile karşılaşacağı sırada o kadar büyük sayı oluşturması gerçekten çok ilginç...:)

Alıntı (zafer):

>

...burada sorun bu sistemin son kullanıcılara uzak olması ve bilinmemesi, MSDOS yapısında sabit disklere ve "program files" klasörüne alışık birisine Linux yapısı haliyle zor geliyor. Bunun yanında birde standart kurulum sistemlerin olmayışı (.deb, .rpm v.s) hatta kurulum sistemi hiç olmayan kaynak koddan kurulum isteyen programların olması olayı iyice içinden çıkılmaz hale getiriyor.
Maalesef bu söylediklerine katılamıyorum. Çünkü insanlığın geldiği nokta itibariyle standart kullanıcılar, ne dizin yapısıyla ne de kurulan dosyaların ve/veya ayarların nereye kayıt edildiği ile ilgilenmiyorlar. Keza Linux'da da kurulum paketleri ve yazılımları sayesinde tek yapmanız gereken yazılım seçip internetten kurmak. Hatta Linux'un "netinst" derlemeleri ile her şeyi internetten kolayca ve bir kaç adımda kurabiliyoruz.

Aslında bahsettiğin .deb (Debian ve Ubuntu dağıtımları için) ve .rpm (Fedora ve openSuse dağıtımları için) kurulum paketleri (ayrıca her dağıtıma göre kişiselleştirilebilen .sh da var...) o kadar yaygınlar ki yazılım kurarken sorun yaşayanlar pek az olmalı. Tamam, eskiden bir çok yazılım binary olarak gelmiyor ve geliştiriciler kolaya kaçarak kaynak kodu verip geçiyorlardı. Belki de herkesi kendileri gibi zannediyor ve "ne var ki altı üstü benim saatlerce geliştirdiğim kodu çekip derleme komutunu verecekler!" diyordu...:)

Alıntı (zafer):

>

Ben Microsoft'un şu görüşüne katılıyorum, "Kullanıcı yaptığı işe odaklanabilmeli" bu bence bir geliştirici içinde geçerli örneğin ben D ile bir GtkD uygulaması geliştirmek için GtkD kütüphanesini kurmam gerekiyorsa kütüphaneyi hızlı bir şekilde kurup çalıştığım uygulamaya odanlanmam gerekli yoksa tüm işimi bırakıp GtkD bağımlılıkları ile uğraşmak bence pek doğru değil. (Neyse ki gtkD paketi .deb olarak dağıtılıyorda hemen indirip kurabiliyoruz :))
Evet, haklısın... Biz geliştiricileri etkileyen ve dikkatini dağıtan o kadar çok unsur var ki şaşırıyorum kimi zaman. Ama geliştiriciler de her olasılığa ve sürprizlere hazırlıklı olmalı. Çünkü biz normal kullanıcıdan farklıyız ve her ortama göre yazılım üretebilmeliyiz. Chris hocaya göre Microsoft kullanıcıları aptallaştırıyormuş! Bence de insanlık bu işletim sistemini ve ürünlerini kullanmaya devam ederse çok fazla ilerleyemeyecek. Zaten bilimsel uygulamalar için Linux tercih edilmesi bu aptallığı tescilliyor...:)

Alıntı (zafer):

>

...Trisquel 5.0 Türkçe olarak VirtualBox üzerine kurdum ve biraz önce güncellemeleri tamamladım. Sade ve hoş bir yapı görünüyor. İlk gözüme çarpan Midori adındaki tarayıcı oldu. İncelemeye devam ediyorum... sevdim bu sade halini :)

Ben de sade şeylerden hoşlanıyorum. KDE'nin o şaşalı şeyleri ilgimi de çekmiyor değil ama önemli olan bir işletim sisteminin kararlı ve güvenli olması. Yoksa oradan pencere suda yüzüyormuş gibi gelip kenara yapışması veya patlarmış gibi kapanmasının çok büyük bir esprisi yok. Aksine 3B hızlandırıcıya sahip olanlara hitap ediyor, herkese değil!

Sevgiler, saygılar...

--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]

April 03, 2012

Alıntı (Salih Dinçer):

>

Maalesef bu söylediklerine katılamıyorum. Çünkü insanlığın geldiği nokta itibariyle standart kullanıcılar, ne dizin yapısıyla ne de kurulan dosyaların ve/veya ayarların nereye kayıt edildiği ile ilgilenmiyorlar.

Eğer böyle diyorsan o zaman durum çok kötü. Yakı zamanda bşımdan gçen bir olaı anlataım. Deneme için Linux Mint 12 kuştum ama krulumdan sonra sistem ses kartını tanımadı. İnternette biraz araştırdıktan sonra ses sistemi ile ilgili konfigürasyon dosyasına bazı satırlar eklenmesi gerektiğini öğrendim ve sistem yöneticisi yetkisi alıp ilgili dosyayı dizinlerde buldum ve düzenledim. Ses kartım çalıştı. Yani demek istediğim bu işlerle ilgilenmeyen bir kişiye siz Linux önerirseniz ve başına bu gellirse sanuçta kişi (belkide haksız yere) Linux ses kartını bile tanımıyor deyip birde Linux'u kötüleyecek, dolayısıyla kullanıcıların dosyalara dizinlere o kadar uzak olduğunu düşünmüyorum. Hiçmi yok dersen elbette bilgisayarı sadece bir araç olarak kullanan ve sadece işini yapıp kapatan bir kesimde zaten var ama o kesim istemlede ilgilenmez Linux olsun Windows olsun fark etmez o kişi işinin görüldüğüne bakar. Ben burada birazda sistemi tanıyan neyin ne olduğunu bilen kesimler üzerinden sohbete devam edelim derim.

Alıntı:

>

Keza Linux'da da kurulum paketleri ve yazılımları sayesinde tek yapmanız gereken yazılım seçip internetten kurmak. Hatta Linux'un "netinst" derlemeleri ile her şeyi internetten kolayca ve bir kaç adımda kurabiliyoruz.

Salih yanlış anlama ama bence buda bir illüzyon :) Tamam teoride olay senin dediğin gibi ama örneğin ben CodeBlocks yüklemek istediğimde Debian depolarında bulamamıştım. Şimdi kurduğum Trisquel depolarında buldum ve kurdum ama 10.05 sürümü kuruldu olsa onun üzerine bir çok güncelleme yapıldı peki bu güncellemeleri nasıl yükleyeceğim. Dolayısyla yazılım seçip kurmakla iş bitmiyor ki, bazen seçilen yazılımların bağımlılıkları bile kurulumuda engelliyor.

Diğer taraftan en güzel örnek karşımızda, MonoDevelop'un 2.8 sürümünü seçip kuracak imkan var mı? Windows için bu sürüm mevcut kurulum 1-2 dakika ama linux için tek seçenek kaynak kodlar, bence üzücü .

Alıntı:

>

Ben de sade şeylerden hoşlanıyorum. KDE'nin o şaşalı şeyleri ilgimi de çekmiyor değil ama önemli olan bir işletim sisteminin kararlı ve güvenli olması. Yoksa oradan pencere suda yüzüyormuş gibi gelip kenara yapışması veya patlarmış gibi kapanmasının çok büyük bir esprisi yok. Aksine 3B hızlandırıcıya sahip olanlara hitap ediyor, herkese değil!

Dün bütün gün sanal makine üzerinde çalıştırdım. Gerçekten güzel ve sağlıklı çalışıyor bir çökme yaşamadım. Ayrıca sade yapısı ve ortamı kendi ortamını yaratmak için güzel bir alp yapı sunuyor. Bir kaç IDE yükledim fena değildi. Şahsen sevdim Trisqueli, güzel iş çıkarmışlar, denemeye devam sanada teşekkürler, bu arada bir ikide soru sorayım madem Salih.

Sanırım root kapatılmış, onun yerine yetki gerekince sudo ile kullanıcıyı yetkilendirip işlemleri yapıyorsun. Bu arada ALT+F2 ile açılan pencerede gksu komutu vardı, burada yok mu?

--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]

April 03, 2012

Alıntı (zafer):

>

Sanırım root kapatılmış, onun yerine yetki gerekince sudo ile kullanıcıyı yetkilendirip işlemleri yapıyorsun. Bu arada ALT+F2 ile açılan pencerede gksu komutu vardı, burada yok mu?
Aslında root kullanıcı kapalı değil sadece güvenlik nedeniyle root kadar olmasa da yine yönetici olan başka bir kullanıcı ile çalışıyoruz. İstediğimiz zaman yeni bir yazılım kurduğumuzda veya root haklarına sahip olmamız gerektiğinde, tıpkı Windows'daki gibi kararan bir ekran ve şifre penceresi geliyor. Hatta hiç bir dağıtımda görmediğim bir özellik var:

Siz süper yönetici olduğunuzda sağ alt köşede (sistem tepsisi mi diyorlar?) bir anahtar simgesi beliriyor. Bu aynı zamanda güvenli olmadığınızı ve internette gezerken başınıza her türlü şeylerin gelebileceğini simgeliyor. Ama ona tıklayarak bu hakları kolayca bırakabiliyorsunuz...:)

Alt-F2 konusunu anlayamadım ama TTY ekranlarından bahsediyorsan F7 hariç diğerlerine CTRL+ALT + F tuşu ile ulaşabilirsin. Fedora'da X window'u F1'e almışlar ama Trisquel'de geleneksel olduğu gibi F7'de.

--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]

April 03, 2012

Alıntı (Salih Dinçer):

>

Siz süper yönetici olduğunuzda sağ alt köşede (sistem tepsisi mi diyorlar?) bir anahtar simgesi beliriyor.

Ben bunu Debian 6 sisteminde görmüştüm. root yetkilerini devraldığın zaman tepside bir anahtar çıkıyordu. Güzel bir özellik evet.

Alıntı:

>

Alt-F2 konusunu anlayamadım ama TTY ekranlarından bahsediyorsan F7 hariç diğerlerine CTRL+ALT + F tuşu ile ulaşabilirsin. Fedora'da X window'u F1'e almışlar ama Trisquel'de geleneksel olduğu gibi F7'de.

Hayır çalıştır menüsünü seçtiğimizde bir ekran çıkıyor çalıştıracağımız programın ismini yazıyoruz. Örneğin PCManFM'di sanırım dosya yöneticisinin adı, bu ismi yazıp çalıştır dediğimizde bu programı çalıştırıyor. Ancak Debian'da başına gksu yazarsan bu sefer programı yönetici olarak çalıştırıyor. Özellikle metin tabanlı sistem dosyalarını düzenlerken ben Kate editörünü bu şekilde başlatıp dosyaları rahatça düzenliyordum :)

--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]

April 03, 2012

Belki VirtualBox'da çalıştıdığın için Alt-F2 çalışmıyor olabilir. Ben de şöyle ekranlar geliyor:

http://img26.imageshack.us/img26/7322/uygulamacalistir.pnghttp://img822.imageshack.us/img822/4314/gksu.png

--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]

April 04, 2012

Şimdi sistemi açamıyorum açınca resminide eklerim. Ben Trisquel 5.0 kurmuştum ana menüden çalıştır komutunu seçince bir pencere çıkıyor senin resimdeki çalıştır penceresi gibi ama "şu kullanıcı olarak" diye bir seçim yok.

Sadece metin giriş kutusu var. Sanırım sen Trisquel 5.5 kullanıyorsun eğer çalıştır senin gösterdiğin resimdeki hale gelmişse sorun yok zaten, bence daha güzel olmuş.

Bu arada bu Trisquel baya hoşuma gitti. Bugün bir ara 5.5 sürümünü indirip kuracağım.

--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]

April 04, 2012

Aslında ben şu an Fedora kullanıyorum ve ALT-F2 tuşladığımda ekran hafif bir şekilde kararıyor ve tam ortaya lütfen komut girin diyor. Örneğin şimdi "nomnom" giriyorum ve karşıma küçük bir pencerede internetteki vidyoları yakalayan ve simgesi :-D <-- böyle gülücüklü olan harika yazılım geliyor...:)

Ekran görüntüleri başka zaman...

Düşük sistem kaynakları olan taşınabilir netbook'da ise Trisquel kullanıyorum. Şu an yazdığım sistemde kullanmayışımın sebebi ZyXEL marka USB wi-fi'ı tanımaması. Bu yüzden F16'yı da tavsiye ederim...

Ayrıca inanmayacaksın; sistem kaynaklarını tanıyorsa, Trisquel 2.2'yi de tavsiye ederim. (http://devel.trisquel.info/cdimage-old/) Bu ilk sürümlerden biri ve gerçekten çok hızlı ve sade. Hemen arkasından bir güncelleme ile çok kararlı (fazla ekleme yapılmadığı için neredeyse hatasız!) bir sisteme sahip oluyorsun.

Tabi LTS sürümü olan 4.0 Taranis de kullanılabilir ama ben denemedim. Trisquel 5.5'i ise kararlı olmadığı için kullanmıyorum. Sadece senin gibi VDI yapıp sanal bir şekilde kullanmışlığım vardır.

--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]

April 06, 2012

Aslında ben şimdi farkettim KDE değil kullandığım sistem LXDE ortamıymış. Gayat güzel, sade ve hızlı sanırım ben aslında onu sevdim.

--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]

April 08, 2012

Ben de az önce bir şey fark ettim; bilmiyorum aşağıdaki resim çıkıyor mu?

http://desmond.imageshack.us/Himg205/scaled.php?server=205&filename=ekrangoruntusu201204081.png&res=landing

Oradaki RPM dosyalarından birinin simgesinin farklı olmasının sebebi henüz yüklenmemiş yani imzasının doğrulanmamış olması. Diğerleri yüklendiği için güvenli olarak işaretleniyorlar. Gerçi bir önceki sürüm sistemde yüklü ve Oracle firmasını güvenli olarak işaretlemiştim. Ancak gel gör ki Linux'un güvenlikteki becerisi simgeye kadar yansımış...:)

Bu arada VirtualBox'dan konu açılmışken son günlerde bir kaç güncelleme yaptığını belirtmeliyim. Hatta yukarıdaki sürümü neredeyse yeni çektiğim halde (changelog'daki görünmüyor! (https://www.virtualbox.org/wiki/Changelog)) yine bir güncelleme (release 77245) yapılmış. Sanırım bir süre kararlı (stable) olmasını beklemeli. Şu 4.1 sürümü biraz tehlikeli görünüyor...:)

Hazır aklıma gelmişken QEMU gibi şeyleri kullanan var mı? Yani Vmware ve VirtualBox haricinde başka bir sanal makine kullanan var mı? Sanrım böyle bir şeyler var gibi ama anlamadığım için soruyorum...:)

--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]

April 08, 2012

Alıntı (Salih Dinçer):

>

QEMU gibi şeyleri kullanan var mı?

Ben denemek için bir kaç kere bakmıştım. Sanal makina işleten bir düzenek olduğu dışında bilgim yok. O iş için uyguladıkları yöntemler farklı çeşit oluyorlar ama araştırmadan hatırlayamam. :)

Ali

--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]