September 21, 2009

Yaptığın arama doğru ve çalışır, ama herhalde yavaş olur. Çünkü o if zincirinde bütün karakterlerin bulunmaları gerekir, değil mi? Her karakter için, karakterin zincirde bulunduğu yere bağlı olarak değişen sayıda karşılaştırma yapmamız gerekir. Buna doğrusal arama (linear search) denir.

Ama eğer bir dizi oluşturursak, sıralama değerini yıldırım hızıyla :) elde ederiz.

Ali

--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]

September 21, 2009

Hâlâ :-) tartışmaya devam ediyorum. Bu sorun olmaz değil mi ? Konuyla ile de ilgili.

Düzeltme eki (â) ile ilgili kesin karar (Kısaca benim en son dediğim): http://tdk.org.tr/TR/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EF4EC2F94D94121ECE

Latin Yazı Sistemini Kullanan Dillerdeki Adların Yazılışı (Washington ile ilgili): http://tdk.org.tr/TR/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EFBD4383B59FF9B650

Ayrıca tartışmları başka bir konuya atsak. Eğer sizin için sorun yoksa bende tartışacağım.
Alıntı (acehreli):

>

(İnan bana, bu konuda saatlerce konuşabilirim. :) Ama buna sonra Türkiye'de buluştuğumuzda devam ederiz.)

Eğer İzmir'e gelirseniz tartışırız. Benim sizin yaşadığınız yere gitme şansım düşük. :-(

Son olarak bize okulda öğretilen Dilin canlı bir varlık olduğu. Dil canlıysa sakat olan yerleri yaralı olan sonra düzeltilebilecek yerleri olabilir bence.
Alıntı (acehreli):

>

"Türkçe"yi nasıl tanımladığına bağlı olarak değişir. Türkçe kullanan birisinin Türkçe belgesinde bu harfleri kullansa, kişinin kullandığı dil "Türkçe" olmaz mı?

Bence Türkçe'nin iki anlam vardır. Biri Türklerin şimdiye kadar kendilerinin çıkardığı dil kuralları ve kendi sözcükleri. Birde şuan başka diller ile de birleşen ama Türklerin çıkardığı dil kuralları ve sözcüklerinin çoğunu kapsayan anlayabildiğimiz dil.

Alıntı (acehreli):

>

Türkçe'nin "okunduğu gibi yazılma" gibi bir iddiası vardır ama açık ve kapalı e sesleri tek harfle yazılır. Bak, o da eksik... ;)

Bence hiç bir dil yazıldığı gibi okunamaz. En basitinden vurgu bu işe izin vermez. Ama bir ingilizce ile Türkçe'yi karşılaştırın sonra bunu içinizden geldiği gibi söyleyin.

Alıntı (acehreli):

>

İsmi Halûk olan bir Türk'ü bir Türk vatandaşları listesinde nerede sıralamak istersin? Nasıl olur da Washington'a özel isim hakkı tanır da Türk oğlu Türk kardeşimize özel isim tanımayız. :)

Bence bunun bizle alakası bile yok. Çünkü aslında Kaan diye bir ad yok. Ama şuan bir çok kişinin adı Kaan. Haluk diye de bir ad yok. Ama bir çok kişinin adı haluk. Ama gerçek isimleri sizin dediğiniz gibi Haluk => Halûk Kaan => Kağan.

Alıntı (acehreli):

>

"hâl" "hat"tan önce sıralanmalı değil mi? Eğer â'nın kodu a'dan daha büyük ise tam tersine, "hâl" sonra sıralanır. Yani salt harf koduna bakarak hareket edemeyiz.

Evet doğru söylüyorsunuz. Bunun için â dan sonraki harfe bakmak gerekecek. Aynı ise ondan sonraki. Sözcük bitene kadar gidecek. Eğer aynı isede â ya bakacağız. Evet bunu kodlamak sorun olacak. Bence îâû iau kabul etsek ve eğer sözcüklerin yazılışı aynı ise â î û'ya baksak yeter. Zaten tdk bunu diyor.

Alıntı:

>

London

İstisnalar kaideyi bozmaz diye bir laf vardır. :-) Birde İngilizcede binlerce istisna var. Bir çoğu ise çok saçma. Ama bunu herkes olduğu gibi kabul ediyor( Siz orada yaşıyorsunuz. Kabul ediyorlar değil mi ? ) Ama Türkçe'de niye bu kadar tartışma konusu oluyor. Hemen Tdk kabahatli bulunuyor ve suç ona atılıyor. Basından bir kelime atıyor. Tdk bunu uydurdu ne kadar saçma değil mi diyor. Ve Tdk'ya lanet okunuyor. Aslında Tdk ile alakası yok. Ama suç hem Tdk'ya atılıyor, hemde en önemli türetme eklerinden biri öldürülüyor. Ben Tdk'nın türettiği bir çok sözcük okudum. Ve hem kolay söylenebilen sözcükler. Hemde anlamı tam karşılayan sözcükler. ( İngilizcedeki sözcüklerin çoğu bunu karşılamaz. Türkçede de vardır ama ingilizcedeki göre çok daha az. İng. Örnek. walkman. Aaaa adam yürüyor. Bu icat adamı mı yürütüyor :-D Kadını yürütemez mi? Hani eşittik. :-)

--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]

September 21, 2009

Bir programlama sitesinde böyle bir muhabbetin geçmesi güzel olmuş. Bilgisayarın her alanı kapsadığının bir göstergesi :).

Fikirlerime gelince. Ziya GÖKALP Türkçülüğün Esasları kitabında dil konusuna da değinmiştir. Eğer bir kelime (arapça,farsçai fransızca vs...) halk tarafından kabul görüp kullaılmaya başlanırsa. O kelime artık Türkçedir demiştir. TDK da şu anda bu politikayı izlemekte. Örneğin "çok oturgaçlı götürgeç" bu halk tarafından kabul görmemiş "otobüs" denilmeye devam edilmiş. Ama diğer yandan "Bilgisayar" kelimesi halk tarafından kabul görmüş ve kullanılmakta. Veya TBMM anlamına gelen kurultayda halk trafından kabul görmemiş. Aynı şey â harfi içinde geçerli ilk başta tam kaldırmışlardı fakat daha sonrada şartlı olarak geri getirildi. Bunlar tamamen halkın gösterdiği refleks doğrultusunda yapılan şeyler. Bu tutarsızlığa TDK nın dilde özleşme çabalarına karşı eski dil savunucularının sert polemikleri neden oluyor diye bir yerde okumuştum.O yüzden TDK yı tutarsızlıkla suçlamak bana pek doğru gelmiyor.

Alıntı:

>

Sorun şurada: Türk alfabesi, Türkçe yazmaya yeterli değil. Örneğin Türkçe'de î, û harfleri de bulunur ama alfabede böyle harfler yok...

Günlük yazı dilinde zaten î, û karakterli kullanılmaz. Ölmeye yüz tutmuş karakterlerdir. O yüzde Canın dediği gibi sadece alfabedeki harfleri kapsayacak şekilde cmp veya diğer fonksiyonları yazmalıyız.

--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]

September 21, 2009

İlk önce amacım kesinlikle size karşı çıkmak değil. Bence seviyeli bir tartışmada insan pek çok şey öğrenebilir. İnşallah siz bunu seviyeli bir tartışma olarak görüyorsunuzdur.

Alıntı (acehreli):

>

Ben de Washington'a karşı çıkmadığımı, ve tutarsızlıklardan birisini London ile gösterdiğimi tekrarlarım. TDK'ya kalırsa "Londra" yazmak yanlış.

Hayır doğru.
Alıntı (TDK):

>

Batı kökenli kişi ve yer adlarının bir bölümü eskiden beri dili­mizde yerleştiği biçimiyle yazılır: Napolyon, Şarlken, Şarl (Demirbaş Şarl); Atina, Brüksel, Cenevre, Londra, Marsilya, Münih, Paris, Roma, Selanik, Venedik, Viyana, Zürih; Hollanda, Letonya, Lüksemburg.

Bilirsiniz canlılar sakat doğabilir. Yada sonradan düşerek sakatlanabilir. Mesela Türkçe ilk önce Türkler Müslüman olduktan sonra sakatlandı. Ama bunun din ile alakası yok. Mesela Karahanlılar Müslüman oldukları halde Türkçe'nin gelişiminde önemli rol oynadılar. Ama diğer Türk devletleri yabancı hayranlığı yüzünden Türkçe'yi çok fena sakatladı. Ama Atatürk zamanında Sakatlanan Türkçe'ye doktor görevi görüp Türkçeyi resmen koma'dan kurtardı. Siz belki karşı çıkarsınız bilmem ama Türkçe sözcük kullanma oranları bile bunu doğruluyor.

Alıntı (acehreli):

>

Bu kuvvetin önüne kimse geçemez. TDK gibi kurumlar, insanların yazılı anlaşmaları için bir orta nokta bulma işini görürler. Örneğin Vaşingtın ve Washington kullanımından birisinde anlaşma sağlarlar.

Bakın bunun önüne TDK geçemez diyorsunuz. O zaman Tdk'yı suçlayamazsınız.

Ama şuan bizde çok fazla yabancı hayranlığı var. Tdk dilin hastanesi olacak ve bunu bu durumdan kurtaracak. Bilirsiniz doktorlar pek çok insanı kurtarır ama ne yazık ki herkesi kurtaramaz. Bunu bilmeliyiz.

Alıntı:

>

Dilin sürekli hareket halinde olduğunu kabul ettikten sonra nasıl olur da bugünkü karışmış halini Türkçe olarak kabul etmeyiz? Nasıl olur da örneğin "ınanç" denen dönem "inanç" denen dönemden daha Türkçe olur? (Sana sataşmıyorum; canlı bir örnek olarak aklıma geldi.)

Inanç dendiği dönem kavimler göçü olmamıştır. Bir çok Türk asimile olmamış ve dilini bilir. (Bilirmisiniz ki İklim bile Dili etkiler. Sıcak iklimde sözcükler daha sertdir. Örn kulgak. Sonra iklimin etkisi ilede bu yumuşar. Örn: kulak. ) Birde Türklere başka ırklarda az da olsa katılır bunlar da Türklerin ağızların etkiler.

Alıntı:

>

Bunları ismi Kaan olan birisine söyleyebilir misin? :) Bir gün birisi oturdu ve bir isim listesi mi yaptı? Adamın ismi Kaan'sa Kaan'dır...

Söyleyebilirim. Hocamız söylemişti :-) Bunun nedeni nüfus kimliğini çıkaran kişilerin adları doğru yazmaması. Bunu biz de yapıyoruz. Ğ olsun bir çok sözcüğü söylerken belli olmuyor diye atıyoruz.

Alıntı (acehreli):

>

Yanlış beyanlarda bulunulduğu için. :) Kimse İngilizce'nin tutarlı olduğunu iddia etmiyor. Türkçeciler ise tutarlıdır diyorlar. Onun için...

Atatürk zamanında Türkçe ilk önce böyle düşünülmüştür. Ama ne yazık ki bunun imkansız olacağını bunların nedeninin ağızların bir olmaması olduğu anlaşılmıştır.(Örn: İstanbul ağızı= Geleceğim(Resmi ağız) İzmir ağızı= Gelcem (Yerel ağız) ) O dönemde başlayan bu söylenim gerçek olmayacağı anlaşıldığı halde söylenmeye devam etmiştir. Bunun nedenini Türkçe ile İngilizce gibi dilleri karşılaştırınca göreceksiniz. Türkçe bu söyleme en yakın dillerden biri olunca böyle kabul edilmiştir.

Alıntı (acehreli):

>

Yanlış beyanlarda bulunulduğu için. :) Kimse İngilizce'nin tutarlı olduğunu iddia etmiyor. Türkçeciler ise tutarlıdır diyorlar. Onun için...

Tutarlı denmesinin iki sebebi var.

  1. İngilizce gibi dillerle kıyaslandığında oldukça tutarlı olması.

  2. Yabancı hayranlığını kırıp Türkçe İngilizce gibi dillerden daha iyi olduğunu göstermek, savunmak için.

Alıntı (acehreli):

>

Walkman, Sony'nin tescilli bir markasıdır. Pazarlayan insanlar düşünüp ürünlerine koymuşlar. Kurumlardan kat kat güçlü olan insanlar da benimseyip kelime haline getirmişler.

Pek çok şeyi başkaları koyabilir. Ama bakın insanlar benimsemiş ise bu sözcüğün saçma olduğu gerçeğini değiştirmez.

Alıntı (acehreli):

>

Kadın ve erkek için farklı üçüncü şahıs kelimeleri içeren dillerde (en azından İngilizce ve İspanyolca) bugüne kadarki anlaşma, erkek olanını kullanmaktı.

Türkçede ise bu erkek olarak değildir. Örn: polis Sen kimisin ? polis. Who are you= I am a policeman :-) Bence Türkçenin kullandığı şey çok daha iyi.

Diller hangi yönde geliştiğini bilir misiniz ? Dili kullanan devletin iyi olduğu yönlerde. Bakın ingilizler ayrım yapmakta iyimiş ve her şeyi ayırmışlar. ayrımcılık doğmuş. Ama Türkçe'nin doğduğu döneme bakın. Göçebe olduğumuz için kadına da erkeğe de ayrım yapamamışız ve Dilde de ayrım olmamış.(bu bir kişinin uydurduğu bir şey değil. Bu dil bilimciler tarafından kabul görür.)

YAni bu :Alıntı:

>

Başka nedenlerle kadınlar için eşitlik arayanlar şimdi dile de de dadandılar ve dildeki bu anlaşmayı da değiştirmeye çalışıyorlar

Normal ve doğru bir şey. Bakın Türkçede cinsiyet olmadığı halde(İllaki bir kaç kelime olacak. Bu ayrı bir konu alakası yok konumuzla.) Cinsiyet ayrımı sözcükler arttı. Bunu bir gün düşünürken fark etmiştim. :-)

--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]

September 21, 2009

Alıntı (canalpay):

>

Esat Bey dediklerinizin bir çoğuna katılıyorum Ama
Alıntı (esatarslan52):

>

çok oturgaçlı götürgeç

Bunu Tdk türetmedi. Bunu basın hatta belirli birer kimseler türetip Tdk bunu türetti bakar mısınız ne kadar kötü kelimeler türetiyor dedi.

Yazımda bunu TDK türetti demedim zaten. Kelime türetme tek bir kuruma ait değildir fakat bunun Türkçe olarak kabulünü yasallaştıran TDK dır. Ve bunu çıkartan basından ziyada senin deyiminle belirli kimseler benim deyimimle eski dil savunucuları olarak bahsettiğim kişi veya gruplardır. Medya sadece bunu kullanmıştır.

Alıntı:

>

Hatta bu yüzden Türkçe'nin önemli bir türetme eki olan -geç, -gaç eki tamamen öldü. Hatta Tdk biz böyle bir kelime türeteceğimize tren sözcüğünü kullanırız daha iyi dedi. Tdk bildiğim kadarıyla -gaç -geç ekindeki g'yi düşürüp yeni bir ek gibi yutturmaya çalıştı.

Dediğin doğru. Neden bunu yaptılar biliyor musun. İstanbul ağzına uymayıp çok kaba kaçtığı için. Dediğin gibi yeni bir kelime türetmeden önce köylerde kullanılan sözcüklere bakarlar uygun kelime bulurlarsa bunu İstanbul ağzına uygun hale getirirler. Mesela "oturgaç" yerine "oturaç" denmesi. Ben karadenizliyim, orta karadeniz. Ama 10 yaşımdan beri batı illerinde yaşıyorum. Memlekette "oturgaçı getir" derler ama batıda "oturaç" kullanıyolar.
Alıntı:

>

İngilizcede ram nasıl türetilmiş bir öğrenin

Söylediklerine tamamiyle katılıyorum fakat verdiğin örnek yanlış olmuş. Ram(Randım Access Memory- Rasgele Erişimli bellek) bir kısaltmadır. Çalışma mantığından dolayı bu adı almış.

Alıntı:

>

Neden? :-) Diğer kültürler de alkışlayacaklar mı?

Hocam mesela diğerlerinin alkışlamasından ziyade özentiliği ortadan kaldırmak. Bir çok akademisyen makalelerinde kelimenin Türkçe anlamının olduğunu bildiği halde İngilizce anlamını kullanmakta. Bu nedenlerle gençlerede bulaşmakta ve dilde yozlaşma başlamakta. Örneğin bir çok kafe, bar, marka ismi İngilizce.

Canı tebrik etmek lazım dil hakkındaki bilgileri ve duyarlılığından dolayı :).

--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]

September 21, 2009

Esat Bey dediklerinizin bir çoğuna katılıyorum Ama
Alıntı (esatarslan52):

>

çok oturgaçlı götürgeç

Bunu Tdk türetmedi. Bunu basın hatta belirli birer kimseler türetip Tdk bunu türetti bakar mısınız ne kadar kötü kelimeler türetiyor dedi. Hatta bu yüzden Türkçe'nin önemli bir türetme eki olan -geç, -gaç eki tamamen öldü. Hatta Tdk biz böyle bir kelime türeteceğimize tren sözcüğünü kullanırız daha iyi dedi. Tdk bildiğim kadarıyla -gaç -geç ekindeki g'yi düşürüp yeni bir ek gibi yutturmaya çalıştı. Bu biraz da olsa başarılı gibi oldu bence. Ama hala tam olarak gaç geçi karşılamıyor gibi geldi bana. ( ve bakar mısınız yine g düşüyor. Bu ek harf bence eninde sonunda düşecek diye Türk Dil kurumu yeni bir türetme eki kullanma yada o eki 2 - 3 ek kullanarak o eki karşılama yerine bir olayı hızlandırdı ve Türkçe'yi en az zarar vererek belki zarar bile vermeden olaydan kurtarmaya çalıştı.

Ayrıya ten Tdk ilk önce eski Türkçe(öztürkçe) sözcüklere bakar(Yada derleme sözlükler yani köylerde kullanılan sözcüklere bakar. Nedeni köylerin dillerine daha çok sahip çıkması) kullanılmış ve bu anlamı karşılayacak bir sözcük varsa onu diriltmeye çalışır. Eğer ki diriltilemezse veya o anlamı taşıyan sözcük yoksa kendi sözcük türetir.

TDK'nın her türettiği sözcük tutar mı tutmaz. Mesela Buz dolabı yerine soğutucu'yu önermişler ama buz dolabı tutmuş(Dolap arapçadır.)

TDK'nın hataları var mı ? Bence var.

  1. İlk başlarda(Atatürk zamanında) TDK'dan herkes bir sözcük türetmiş( Tabi yeni açılmış. Üyeleri heyecanlı. Benim türettiğim sözcük tutsun diye sözcükler üretiyor.) ve halk bile birbirini anlayamaz olmuş.

  2. Şuan teknolojiden iyi yarardıkları halde yeterince yararlanamıyorlar. Mesela bir eklenti olsa e-günlüğe yazı yazdığımızda yazdığımz sözcükleri sözlüğünden bakıp eğer Türkçe değilse Türkçe kelimesini önerse ve hatta gönderdiğimizde sözcüğün üstünde fareyi bekletsek ve anlamı çıksa, bunu sözcüklerin tutması için kullansa iyi olmaz mı olur ? Ama bunu beceremiyor.

Alıntı (esatarslan52):

>

Günlük yazı dilinde zaten î, û karakterli kullanılmaz. Ölmeye yüz tutmuş karakterlerdir. O yüzde Canın dediği gibi sadece alfabedeki harfleri kapsayacak şekilde cmp veya diğer fonksiyonları yazmalıyız.

Evet bencede ama eğer îû karakterlerini cmd_tr fonksiyonunda yapmayı becerebilirsek yapmalıyız. Düşünün biri bir şey programlayacak ve cmp_tr'den yararlanması gerekiyor. Gelen veri â. Adam ne yapacak. Başka bir dilde böyle bir şey olsa hemen biz D'nin reklamını yaparız.

Ama dediğin gibi â gibi karakterle unutulmaya yüz tutmuş. Zaten cümlede hala ile hâlânın farkı göze çarpıyor. Buda Türkçenin bir gücü olan sözcüklerin cümlede anlam kazandığını gösteriyor. Mesela siz benden iyi bilirsiniz ama ingilizcede Türkçede hasssssta anlamına gelen üç sözcük varmış. MEsela:
Ben bu bilgisayara hastayım.
Ben bu gün hastalandım.
Diğerini hatırlayamıyorum :-)

Ee burada Türkçe sözcükler ingilizce'nin 3'te biri olsa yine aynı anlamı sağlıyor :-)

Birde Türkçe'nin türetme gücünü hiç biliyor musunuz ? Türkçede milyonlarca(Evet yanlış duymadınız milyonlarca sözcük türetebilirmişiz.) Burada örnekler var ama ben başka bakmıştım:http://www.1001kitap.com/Turkce/Dogan_Aksan/turkcenin_gucu/turkce102turkcenin_yapisi.html

Sitede şuanlık bakım olduğundan veremiyorum. Sadece size şunu söyleyeyim. Yaz eylem kökü ile bildiğiniz bütün türetme(yapım) eklerini getirin. Hatta yapım ekleri araştırın daha çok getirin. İki üç tane art arda koyarak getirin.

İngilizcede ram nasıl türetilmiş bir öğrenin. Ram' bilgisayar hakkında hiç bir şey bilmeyen birine sorun bilemez ama Türkçedeki bellek lafını sorun az çok bir şeyler söyler ve yakın anlamlar çıkar. Bunu belle-mek'ten bellek anlamını çıkartır. Oradan da bir anlam çıkartmak çok kolay. Ama ram'i bir çobana sorun. Yanıtı koç olur :-) İnanmıyorsanız arayın araştırın. :-)

İngilizcenin türetme gücü kalmamıştır. Gelişigüzel harfleri yan yana getirerek sözcük oluşturuyorlar. Bunun çok fazla kötü yanı var. Hatta bu dil ölü bir dil bile sayılır. Ama bana göre iyi bir yanı var. Sözcükler okunurken daha havalı okunuyor :-)

--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]

September 21, 2009

Alıntı (acehreli):

>

Senin gözünde, şimdi kaybedilmiş saf bir Türkçe var, benim gözümde ise değişimine halen devam etmekte olan tek bir Türkçe var.

Siz belki Türkiye'de yaşamadığınız ve gençlerle(Benim yaşımdaki öğrencilerle) konuşmadığınız için böyle düşünüyorsunuz.
Size açıkca sorayım. "Bugün çok cool olmuşsun. Âbi onu karşımda öyle görünce çüş falan oldum yâni" Walla ndyen turkche'den banne. Qendine ii bak. Hay ar yu ? Bookcu:-D (Gülermisiz ağlarmısınz book = kitap kitapçı :-D)" Gibi sözleri görürseniz buna ne dersiniz. Değişimi devam eden Türkçe diyorsanız bencede sizinle burada anlaşmamız olanaksız. Elbettee yabancı sözcükler girecek hatta kullanılacak. Bu da Türkçenin yani çorbamızın tadı olacak tuzu olacak. Ama Tuzu bu kadar atarsanız af edersiniz ama bir süre sonra o çorbaya tuz koyan kişinin kafasına geçiririm. Siz ne yaparsınız ? Ben açıkca herkesin sizin gibi Türkçe'yi kullandığını sanıyor ve bu kadar yabancı dilde olsun dediğinizi sanıyorum. Ama ben bile kendim söylediği sözcükleri sayıyorum ve bazen çok yüksek bir oranda yabancı sözcük kullandığımı anlıyorum. Sizce bu iyi bir değişim mi?
Alıntı (acehreli):

>

"Yerleştiğine" kim karar veriyor? Benim çoğu e-mail'imde ve arkadaş yazışmalarında "Kaliforniya" yerleşmiştir; kullanabilir miyim yani?

Halk karar veriyor ama ben Qendine ii( Japonca bir sözcüktür :-) ) bak diyen halkı ne yapayım. Normalde halk karar verir Tdk bunu yazıya geçirir. Ama Qendine ii bak diyen kişinin dediğini yazıya değil kafasına geçiririm.

Alıntı (acehreli):

>

o olaydan örneğin 200 yıl önce Türkçe'ydi, hatta 300 yıl önce de Türkçe'ydi ama sonra bozuldu mu?

Osmanlı zamanında ki saray şiirlerini okuyun lütfen. Eğer diliniz dönüyorsa ve arapça biliyorsanız okuyun. Evet çok güzel ama arapça. O zamam sarayda Türkçe kulanılmaz. Zengin soylular Fransızca konuşur. Eee bizim mazlum halk Türkçe konuşur ve ona ezik dersiniz. O zaman evet yabancı hayranı olmamız normal.

Alıntı:

>

"kagan"dan "kağan"a geçişi kabul edip de "kaan"a geçişi kabul etmek olmaz. Desteksiz olur.

Her şey geçecek diye bir şey yok. Geçtiği filan da yok. Bakın kulak kulgaktan geçmiş Ama Kağan geçmedi. Kulgaktaki gibi bir çok g harfi düştü. Ama Kağandaki hiç bir harf düşmedi.(Ayrıyaten hala kağan kullanılıyor. Ama biri kulgak kelimesini kullanıyor mu? ) Düşmezde. Çünkü Türkçeye hiç uygun değil.(Biraz uygun olmaz anlarım ama bunun onla alakası yok.)

Alıntı (acehreli):

>

Neden? :) Diğer kültürler de alkışlayacaklar mı?

Kurtuluş zamanı ve daha sonraları hatta şuan bile Türkler kendilerini ezik hissediyor. Babam ile biri bunu konuştuğunda hatta hiç tanımadığım kişiler konuştuğunda bunu teyit edebiliyorum. Bakın kendisini ezik hissetme ayrı başkasını yüce olduğu ayrı.

Alıntı (acehreli):

>

Bunu hiç duymamıştım. Ticaretin etkisini bilirim ama hiçbir kültürün "bunlar iyi kullanıyorlar" diye benimsediğini duymamıştım.

Bakın benim ülkem tarımı iyi yapar. Tarım araçları hem kendi dilimizden olur. Benim ülkem teknolojiyi iyi yapar ve teknolojim iyi olur.

Alıntı (acehreli):

>

Bazı insanlar dil zenginliğini kelime sayısıyla ölçerler. Onlara göre İngilizce bu açıdan çok zengin bir dildir.

Daha önce dediğim gibi Türkçede cümleden anlam çıkar. Bu yüzden mecaz olsun pek çok anlam çıkar. Elbette ingilizceden de çıkıyordur ama Türkçe ile bunu karşılaştıramazsınız. Yoksa Türkçede 2 milyon sözcük türetmek zor değil.

Bakın ingilizceye istisnalar İngilizceyi öğrenirken bebeklerin bile anasını ağlatır :-)

Keşke bağlantıyı bulabilsem. Biri İngilizce Fransızca gibi dilleri biliyormuş. Türkiye'ye tatil için gelmiş ve Türkçe öğrenmiş ve Türkçe'nin çok iyi bir dil olduğunu söyleyip bazı dillerle karşılaştırmış. Adam Türkçeyi 26 kişiye mi ne öğretmiş. Adam mesela bebeklerin dil öğrenme şeklini karşılaştırıyor. Diyor ki:
-Bebekler ingilizceyi 3-4 yıl içinde öğrenirlermiş.
-Arapçayı 10-12 yıl içinde
-Türkçeyi 2-3 yıl içinde.

Türkçe diyor çok sistematik diyor. İngilizce gibi değil yani. İngilizceyi php'ye benzetebiliriz. Yamalı bohça. Her şeyden bir şey var ama ne var ne yok anlaşılmıyor.

--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]

September 21, 2009

Alıntı (esatarslan52):

>

Mesela "oturgaç" yerine "oturaç" denmesi. Ben karadenizliyim, orta karadeniz. Ama 10 yaşımdan beri batı illerinde yaşıyorum. Memlekette "oturgaçı getir" derler ama batıda "oturaç" kullanıyolar.

Benim bildiğim oturak kullanılır. Oturaç oturma organı olarak kullanılır. Hatta ben sinirlenince oturgacından laflar sallama derim :-D Evet dediğiniz doğru ama bu yavaş bir dilimde olacaktı. Ama medya yüzünden oturgaç lafı öldü. Belki o yüzden organ olarak kullanılıyordur :-D Zaten oturak onu karşılıyor gibi geliyor bana.

Bakın neden kaba kaçıyor yada biz öyle sanıyoruz biliyor musunuz ? Çünkü iklimimiz değişti. Daha çok sıcak çöl iklimlerinde sert ünsüzler kullanılıyor. Buna orta asyanın sıcağı ve anadoluya geldiğimizde g harfini bırakmamızı örnek verebiliriz.

Ama Kagan sözcüğüne bakın:
Kulgak kulak olmuş ve g atılmış. Bir çok sözcükte atılmış diye biliyorum.
Ama kagan kağan olmuş. G atılamamış. Sadece yumuşamış. Çünkü atılırsa Türkçeye hiç bir şekilde uymuyor. Bakın mesela bu abi sözcüğünde de var. Gerçeği ağabey. Tamam normal. Biz abi yazıyoruz. Ama gerçekten abi mi diyoruz. Bir gerçekten abi diyin birde ağbi deyin. Sizin hangisini dediğinizi kararlaştırın. Ben ağb(i)(e) karışımı bir şey diyorum. Ama abi demiyorum. Ama neden abi yazayım. Hadi abi özel ad değil ama kağan özel ad. Bu ona yapılan saygısızlık değil mi sizce? Birisinin adı Can olsa ben onu değiştirip Çan yapsam onun hoşuna gider mi. Açıkcası benim ki gitmez. Ama neden kağan diyeceğeğimize kaan diyelim. Bu ona ayıp değil mi ?

Alıntı (esatarslan52):

>

Söylediklerine tamamiyle katılıyorum fakat verdiğin örnek yanlış olmuş. Ram(Randım Access Memory- Rasgele Erişimli bellek) bir kısaltmadır. Çalışma mantığından dolayı bu adı almış.

Tamamen doğru olmuş. Bakın eğer öyle uzun bir ad verip ilk harflerini alırsanız bu dilin öldüğü türetme etkisi kalmadığını gösterir. Bu yüzden bu yolla türetilir. Hatta Türkçe'den de böyle bir sözcük türetelim denmişti. Diğerleri de Türkçe'yi diğer dillerle karıştırma. Türkçe ölü bir dil değil demişti. Çünkü Ram lafını ortaya koysalar nedir diye sorsalar bilemezsiniz. Ama bellek lafını sorsalar bilirsiniz. Bunu anlatmaya çalışıyorum. Eğer ne anlama geldiğini tahmin bile edemiyorsanız o dil ölüdür.

Bu arada diğer dillerden sözcük alınımına neden karşı olduğumu ve İngilizcenin niye aldığını söyleyeyim:

  1. Eğer kendi sözcüklerinizi türetemiyorsanız ya ölüsünüz yada ölüyorsunuz demektir. Buna örnek canlı vücudunu verebiliriz. Dil sözcük üretemiyorsa yani vücut hücre üretemiyorsa dil başka dillerden sözcük alıyorsa yani vücut hücreleri yok oluyorsa tahtalı köye gidersiniz.

  2. Ben karşıyım çünkü eğer başkasının dilinden sözcük alıyorsak dilimiz öldü demektir. Ama ölmedi. Siz bir insanı ölmeden mezara koyarmısınız ? Ama dilde canlıydı hani ? Onu mezara koydunuz. Siz şimdi dil katili değil misiniz ?

Bu arada bu Ali Bey'e özel değil. Hatta Ali Bey'i kutluyorum. Yabancı bir ülkede olduğu halde Türkçesi oldukça temiz ve saf. Ama herkesinki öyle değil. Benimki bile.

Ben şuan size haksız gelebilirim. Çünkü demek istediğimi anlatamıyorum. Bunun nedeni de Türkçe'yi yabancı sözcükler(Az bir şey olsa önemli değil. Ama Çorbanın tuzu nasıl çok olursa tadı kötü oluyorsa bence aynı şey dil için de geçerli.) ve dili yanlış kullananlar. O insanlar yüzünden bende Kötü kullanıma alışıyorum ve derdimi karşımdakine anlatamıyorum. Bunun kitap ile de ilgisi yok. Allah aşkına bir düşünün kaç saat kitap okuyorsunuz kaç saat konuşuyorsunuz. Eğer kitaptaki gibi karşınızdaki insanda düzgün konuşsa bizde düzgün konuşmayı öğreneceğiz. Ama karşımızdaki kötü konuşunca ben normal bir düzeyde bile konuşamıyorum.

--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]

September 21, 2009

Evet, hepsi doğru. :)

Diziyi elle oluşturmak yerine, modül düzeyinde şöyle bir diziden otomatik olarak oluşturabiliriz. Yalnızca beş harf için:

   auto sıralama = "abcçd";

Şimdi bu diziyi baştan sona yürüyerek sıra numaralarını başka bir diziye yerleştirebiliriz. Sonuçta sıra numarası dizimizde şunlar olur:

   int[] sıraNumaraları dizisi şu şekilde oluşturulabilir:

   sıraNumaraları['a'] değeri 0
   sıraNumaraları['b'] değeri 1
   sıraNumaraları['c'] değeri 2
   sıraNumaraları['ç'] değeri 3
   sıraNumaraları['d'] değeri 4

Not: İlginç bir hikaye olarak, ben bu çözümü ta 1989 yılında Digital Research firmasının programlarını Türkçeleştirirken de önermiştim. Onların bir programcısının yanında ve hayatımda ilk defa olarak gerçek koda bakarken. :)

Ama konu tabii ki bu kadar kolay değil. Örneğin â bu dizide nerede duracak? Ha ha! :) Eğer â harfine a'dan daha sonra bir sıra numarası versek, "hala" ile "hâlâ"nın sıralamasında bir rahatsızlık olmaz, ama bu sefer de "hâl" "hat"tan daha sonra sıralanacağı için yanlış olur.

Burada doğru çözümü hâlâ bulamadık. ;)

Ben bu konuyu gerçekten daha derinlemesine düşünmedim ve başkalarının da fikirlerini de çok merak ediyorum.

Ali

--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]

September 21, 2009

D.ershane'de ve bütün forumlarda â kullandığım halde bana bu güne kadar doğrunusunu söylemediniz ha! ;)

Alıntı (canalpay):

>

Tdk â kullanımını kaldırdı.

Yıllar önce bunu ben de söylüyordum. Bu şakayı yapanı bir yakalasam! :p

Can, bunu hangi kaynağa dayanarak söylüyorsun?

Maalesef TDK çelişkilerle dolu. :/ Örneğin Washington, 29 harfin dışında bir harf içerir.

Sorun şurada: Türk alfabesi, Türkçe yazmaya yeterli değil. :) Örneğin Türkçe'de î, û harfleri de bulunur ama alfabede böyle harfler yok...

Ali

--
[ Bu gönderi, http://ddili.org/forum'dan dönüştürülmüştür. ]